fbpx

Korona günlerinde huzurlu liman: farkındalık

Belirsizliklerle, kaygılarla, korkularla nasıl başa çıkabileceğimizi, yani bu durumlara farkındalıkla nasıl yaklaşabileceğimizi bilmek yaşamsal bir öneme sahip.

Son günlerde gündemimizi “korona, sosyal mesafelenme, izolasyon, belirsizlik, kaygı, korku” gibi sözcükler kaplıyor. Özellikle bu sürecin ne zaman biteceğini, ne zaman normal yaşamlarımıza döneceğimizi bilmemek çoğumuz için fazlasıyla zorlayıcı.

COVID-19 virüsünün dünyaya yayılmasıyla birlikte tüm rutinlerimiz, plan ve programlarımız altüst oldu. Bu virüse karşı kendimizi ve sevdiklerimizi korumak için vaktimizin önemli bir kısmını, güncel gelişmeleri okuyup izleyerek ve bunlar hakkında konuşarak geçiriyoruz.

Ancak bu durumun önemli bir sonucu, neredeyse virüs kadar hızla bulaşan korku, panik ve bunlara eşlik eden tepkisel davranışlar oluyor. Dolayısıyla bir yandan sağlığımızı korumaya çalışırken diğer yandan sakin kalabilmeye ihtiyacımız var.

Dışarıda fırtınalar koparken içeride sakin ve merkezde kalabilmenin önemi yeni bir konu değil. İçinde bulunduğumuz durumu daha net görebilmek için önce zihnimizi sakinleştirebilmemiz gerek. Böylelikle gerçekten ne ile karşı karşıya olduğumuzu daha sağlıklı bir şekilde değerlendirip ona uygun çözüm önerileri geliştirebiliriz.

Özellikle bu dönemde, bizi zorlayan yoğun duygu ve düşüncelerle başa çıkabilmek için sakin kalmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Ancak bu sayede, panik halde sürekli kötü senaryoları zihnimizde çevirmek yerine; sevgi, şefkat, dayanışma, yardımseverlik duygularını besleyip daha yaratıcı çözümlerin parçası olabiliriz.

Farkındalık uygulamaları da bize bu konuda güçlü bir rehberlik sunuyor.

 

Stresli ve kaygılı zamanlar için farkındalık uygulamaları

Çeşitli farkındalık uygulamaları aracılığıyla, zihnimizin değişken hava durumlarına benzeyen farklı hallerini gözlemleyip yönetebilmemiz mümkün. Bu uygulamalar, bizi zorlayan duygu ve düşünceler ortaya çıktığında sakin kalabilmemizi sağlıyor.

Böylece, kalıcı olmadıklarını, bir süre sonra geçip gideceklerini görebiliyoruz. Onları yok etmeye çalıştığımızda veya görmezden geldiğimizde ise kalma süreleri uzuyor ve etkileri daha güçlü oluyor.

Yoğun ve bizi aşağı çeken duygu ve düşünceler kapımızı çaldığında, geri çekilip onlarla aramıza mesafe koymak önemli. Belli bir mesafeden onları daha net izleyip hareketlerini gözleyebiliriz. Bu konuda “Duyguların Farkındalığı” yazıma da göz atabilirsiniz.

 

Dağ meditasyonu

 

Jon Kabat-Zinn tarafından geliştirilen dağ meditasyonu, işte bu farklı hava koşullarında kendi gücümüzü koruyup merkezimizde kalabilmemize yardımcı olur. Meditasyonu, doğrudan yukarıda yer alan ses kaydını dinleyerek uygulayabilirsiniz. İsterseniz, aşağıda yer alan yönergeleri okuduktan sonra da yapabilirsiniz:

  1. Önce rahat ve dik bir pozisyonda oturun. Bedeninizin yerle temasını fark edin. Ardından dikkatinizi nefesinize getirin. Nefesin bir süre kendi ritmi ve temposuyla akmasına izin verin.
  2. Şimdi bildiğiniz veya hayalinizdeki bir dağın görüntüsünü zihninizde canlandırın. Dağın bütün şeklini, gökyüzüne uzanan zirvesini hissedin, yeryüzüne yayılan geniş tabanını, yüzeylerini.
  3. Hazır hissettiğinizde, zihninizdeki dağı kendi bedeninize taşıyın. Burada otururken, dağın büyüklüğünü, hareketsizliğini ve ihtişamını hissedin, dağ olun. Oturma pozisyonunda yere köklendiğinizi hissedin. Kalçanız ve bacaklarınız dağın sağlam tabanı, vücudunuz bu taban üzerinde yükseliyor. Omuzlarınız ve kollarınız dağın geniş yüzeyi, başınız dağın zirvesi.
  4. Dağ oturur, her an değişim geçirir, ama her zaman sadece kendisi olur. Geceler gündüzleri takip eder. Mevsimler geçer, hava koşulları değişir, ama dağ hareketsiz, dingin kalır… Bazen şiddetli fırtınalar, kar ve yağmur veya aşırı sert rüzgarlar ziyaret eder dağı. Dağ, yüzeyinde neler yaşanırsa yaşansın, tüm bu hava koşullarından, yüzeyinde yaşanan olaylardan etkilenmeden, hareketsiz oturmaya devam eder…
  5. Siz de meditasyonda otururken, dağ gibi olmayı deneyimleyin. Kendi zihnimizde ve bedenimizde, neşe ve yükselme anlarının yanı sıra; şiddetli rüzgarlarla, soğuk ve yağmurla yıpranan, karanlık ve acı dolu dönemler yaşarız. Kendi yaşamınızda, saniyeler, saatler, yıllar geçtikçe herşey değişirken tüm bunların gerisinde aynı merkezde kalmayı, sarsılmaz dinginliği ve köklenmeyi hissedin. Gündelik hayatta ihtiyaç duyduğunuzda, bu uygulamada deneyimlediğiniz dağın gücü ve dinginliği hissini hatırlayıp kullanabilirsiniz.

 

Çalışmalarımı takip edebileceğiniz diğer platformlar

Facebook Instagram LinkedIn SoundCloud Spotify

2 Yorum
  1. Sezin Ersev

    Sevgili Erinç,
    Harika bir çalışma. Çok da faydalı. Meditasyonu da hemen uyguladım. Ellerine, gönlüne sağlık. Teşekkürler.

Yorum yap...